Sahi ne olmuştu Aralık 2015’te. İlk defa yeter bu kadar acı, mutsuzluk, mutlu olmak istiyorum demiştim kendime ve bunu dilemiştim, bütün dilekleri yerine getirme gücüne sahip yüce yaratıcımızdan.
Gerçekten ben, farklı biri oldum aralık 2015’ten sonra. Hayatımda ilk defa sırf karşımdaki kadınları tanıma amaçlı yemeğe çıktım. İlk defa bu kadar fazla. Gerçi sıfırdan herhangi bir sayı da fazlaydı ama benim için bu ilk ve sondu.
Hemen ocak ayında hayatımın aşkını bulurum sanmıştım. Öyle olmadığını çok geçmeden anladım. İki işte çalışıyor, sürekli spor yapıyordum. Kısaca para da dert değildi sadece mutluluğu arıyordum.
Aşkından bir dönem deliye dönüp göz yaşı döktüğüm kadınlar, sadece beni olgunlaştırdılar. Hiç biri bilmedi onları ne kadar sevdiğimi. Söyleyemedim, birazda korktum. Korku, hayal kırıklığı, gözyaşı hayatımda artık olmasın dedim, aralık 2015 tarihindeki dileğimde.
Aradan aylar geçti, ben hala mutsuzum. Kendimi işr spora verdim. Bir gün bir kömür gözlü dilber çıktı karşıma. Yeni bir sayfa değil, defter açıldı hayatımda. Uğruna göz yaşıda döktüm. Birlikte kahkaha da attım. Ama en çok gülmeyi seçtim ben. Gülmek insanı gençleştirir derler. Bende sen insanın ömrünü uzatırsın diyorum. İnsanlar seni hiç böyle gülerken görmedik diyorlar. Göremezlerdi tabi, gülmüyordum ki. Ben şimdiye kadar bir çift göze bakıp hiç böyle gülmedim ki.
Ben aralık 2015 ten sonra yaşadığım herşeyi bu dileğime ve kafamı soktuğum delikten kaldırmama bağlıyorum. Gerçekten öyle mi oldu bilmiyorum.