11 Eylül 2006 Pazartesi

Fıkra

'Bir Laz, bir Kayserili, bir de Diyarbakırlı ölür, öbür dünyaya gider.
Bir hafta geçmeden Laz mezarlıktan çıkar, köyüne döner. Herkes merakla, 'Sen nasıl geri döndün?' diye sorar.
Laz, 'Diğer tarafta pazarlık yaptım. 5 bin dolar istediler. Verip, geldim' der.
Bunun üzerine kalabalık, Kayserili ve Diyarbakırlı'yı sorar. Laz cevap verir: 'Ben gelirken Kayserili '3 bin 500 dolar olsun' diye bastırıyordu. Diyarbakırlı da, 'Devlet versin' diye!'

4 Eylül 2006 Pazartesi

Ercüment Vural - Rüyalar

Nerden dilime dolandıysa birden kendimi söylerken buldum. Sözlerini birkezde buryaya aktarmak istedim.

Rüyalara daldım senin için
Hatıralar topladım bir sürü
Kapılar, odalar açtım yavaşça
Ne yaptıysam ah kapatamadım

Rüyalara daldım senin için
Seni aradım her yerde
Tuhaf bir telaşım vardı üstümde
Kaybettim sandım seni

Rüyalar rüyalar ahh bu rüyalar
Geceler bitmez sensiz rüyalar
Aklımı çeler, koynuma girer
Kokunla yandığım bitmez rüyalar

Şeytana uyar koynuma girer
Canına yandığım sonsuz rüyalar..

Dinlerken dayanamayıp söylüyorum. Çevreye verdiğim rahatsılıktan dolayı özür dilerim :) (kış geliyor camlar sağlam kalsın en iyisi susayım)