Dün akşam içerde televizyonda polisiye birşeyler vardı. İster istemez görmesem bile kullaklarım izlermişcesine dinlemedeydi.
Sabaha karşı uyandığımda daha önce gerçeklerine çok benzeyen bir duygu ile uyandım. Manyakça gelebilir ama rüyamda aşık olmuştum. Gerçek hayatta bu aralar böyle şeylere vakit ayrımam sözkonusu bile değil. Fakat bu duyguyu özlemiş olduğum gerçeği birkez daha ortaya çıktı.
Ne kadar inandırıcı bilmiyorum ama rüya tabirleri bu tip bir rüyanın şuanki durumumda bir değişiklik yapmayacağını söylüyorlar.
Sonuç olarak rüyada olsun gerçekte olsun çikolata sonrası damakta kalan ve yavaş yavaş azalan tat misali bir tat bırakıp bitti.
18 Ekim 2006 Çarşamba
17 Ekim 2006 Salı
Türksat 1B nerede?
Eğer Türksat uydu haberleşme şirketinin internet sitesine* girerseniz Türkiye'nin uzayda üç uydusunun olduğunu göreceksiniz. Bunlardan biri Türksat 1B adlı uydudur.
Ama böyle bir uydu yok.
Daha doğrusu, vardı. Ama artık yok. Türksat bu uyduyu... nasıl söyleyim... kaybetti.
Nedenini sadece tahmin edebiliriz. Çünkü, Türksat, açıklama yapmak bir yana, olayı gizliyor. Uydunun hâlâ uzayda salınımda oluğunu söylüyor. Araştırmalarım bu bilginin doğru olmadığını gösteriyor.
Şöyle: Yapımcı firma olan Alcatel'in imalatında bu uyduya verdiği ömür garantisi 10 yıldı. Bu gerçekleşti. Bundan sonraki süreçte Türk Telekom ve Türksat, Alcatel'e danışmadan, 1B uydusuyla ilgili 3 yıllık 'salınım' ömrü çıkardılar. (Salınımın anlamını aşağıda açıklayacağım.)
Son haber kasımda alındı
Sonradan bu hesaplamaların yanlış olduğu anlaşılınca Haziran 2004'te salınıma bırakılan ve Haziran 2007'ye kadar para getirmesi beklenen 1B uydusu Kasım 2005 sonu itibariyle uzay çöplüğü diye tarif edilen yere yollamaya başladı ve Aralık 2005 başında çöplüğe yerleştirildi. Uyduların an be an nerede olduğunu tespit eden http://www.flysat.com/turksat1b.php ve http://www.lyngsat.com/turk1b.html sitelerinden bu bilgiler teyit edilebilir.
Lyngsat, 1B'den en son haberin 28 Kasım 2005'te alındığını kaydediyor. Flysat'ın bu yılki kayıtlarında 1B'nin yanında 1 de ad (ölü) ibaresi var.
Konuyu yakından izleyen kaynaklar bundan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın haberdar olduğunu ancak, kabinede, Başbakan dahil birçok bakanın gerçek durumu bilmediğini söyledi.
Türksat Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Osman Dur, verdiği mülakatlarda, sürekli olarak 1B'nin salınımda olduğunu açıklıyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde Ankara'da yaptığımız görüşmede Dur, bana da "1B inclined (salınım) durumunda" dedi.
Salınım durumu nedir?
Uzmanlardan aldığım bilgiye göre, uyduların 10-15 yıllık ömrü vardır. Bu ömrü tayin eden, uydunun taşıdığı yakıttır. Haberleşme uyduları yaklaşık 37.000 kilometre uzaklığa fırlatılırlar.
Yörüngeye yerleştirildikten yaklaşık bir yıl sonra yeryüzünün çekim kuvveti, ayın çekim kuvveti ve gökcisimleri gibi etkilerle yörüngeden yavaş yavaş çıkma eğilimi gösterirler.
Bir uydu yörüngeden kayınca ona dönük yüz binlerce çanak anten ile ticari ve askeri haberleşmeyi sağlayan remote istasyonlar belli bir dereceye döndürülüp orada sabitlendikleri için, uydudan veri/yayın alamazlar. İletişimleri kesilir.
Bunu önlemek için uydular gerektikçe yerden kumandayla 'yörünge düzeltme' işlemine tabi tutulur. Bu düzeltme uyduya monte edilmiş motorlarla yapılır. Motorlar yakıtla çalışır. Yakıt bitti mi uydu ömrünün en verimli dönemi sona ermiş demektir.
Sabit yörüngede tutulamadı
Artık sabit yörüngesinde tutulamayan uydu 'sekiz çizme' şeklinde yalpalamaya başlar. Müdahale edilmeyince bu sekiz çizmelerin çapı artar ve her defasında daha büyük 'sekiz'ler çizmeye başlar. Yani, salınıma geçer. Bu durumda uyduyu ve antenlerini yerden gönderilen sinyallerle bulmak imkânsızlaşır.
Ama uydudan hâlâ para kazanmak mümkündür. Salınımdaki uydu, yerden çanak antenlerle izleyen kuruluşlara kiralanır.
"Hesaba göre 1B uydusu üç yıl kadar bir süre salınımda kalacaktı" diye anlattı, o zaman Türk Telekom'da çalışan bir uzman. "Ama, bu hesabın doğru olmadığı ortaya çıktı. Uydu Kasım 2005'te salınımdan çıkarıldı ve uzay çöplüğüne atıldı."
1B'nin salınıma alınması Türk Telekom, uzay çöplüğüne atılması ise Türksat döneminde oldu. Türksat, Türk Telekom özelleştirildikten sonra Türkiye'nin haberleşme uydularını idare etmek üzere Temmuz 2004'te kuruldu. Uydular, Türksat'ın pörtföyüne geçti.
* http://www.turksat.com.tr/v2/
Yörüngemizin alınması ihtimali var Türksat 1B yok. Türksat 1B'nin sağladığı hizmetler yok. Buna rağmen varmış gibi Türksat'ın web sitesindeki listesinde yer alıyor. İlginçtir, aynı sitenin İngilizcesinde B1'den bahis yok. Neden?
Çünkü gerçek ortaya çıkarsa Türkiye'nin 1B'nin kullandığı 31 derece enlemde uydu kullanma hakkını kaybetme olasılığı var.
Bunun da şöyle izah edeyim:
Uzayda yüzlerce haberleşme uydusu var. Bunların birbiriyle çarpışmalarını ve sinyallerinin birbirine karışmaması için her ülkeye ayrı yörüngeler tahsis edilir. Bu tahsisleri 192 üye ülkesi bulunan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (International Telecommunication Union, ITU) yapar. (http://www.itu.int/home/index.html)
ITU bu olayları koordine ederken, bütün ülkelerin mutabık kaldığı kurallar koymaktadır. Bu kurallardan biri söyledir: Herhangi bir uydu pozisyonu, adına tescilli olan ülke tarafından 24 ay boş bırakılırsa bu pozisyonun o ülke adına tescili iptal edilir ve başka ülkelere tahsisi yoluna gidilir. Yani biz Türksat 1B'nin çalışmakta olduğu 31 derece doğu pozisyonuna iki yıl süreyle calışır bir uydu koyamazsak bu pozisyon ITU tarafından geri alınacak. Türkiye uzay telekom sahasında büyük bir darbe yiyecek.
Bildirilmesi gerekirdi
1B uzay çöplüğüne bırakıldığında "ITU'ya bildirimde bulunulması ve uydunun tamamen devreden çıktığının ve 31 derecenin boş olduğunun bildirilmesi gerekirdi" diyor Türk Telekom eski genel müdürlerinden Fatih Mehmet Yurdal. "Bu gerçek ITU tarafından tespit edilirse bize kimsenin güveni kalmaz. Benim görüşüm şudur: ITU bunu duyduğu anda 31 derece başta olmak üzere diğer 42 ve 50 derecedeki haklarla da ilgili büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Türkiye'nin imajı yerle bir olacaktır. Ve bundan sonra bize sahtekâr gözüyle bakılacaktır."
1B ile ilgili gizlilik Osman Dur yönetiminde Türksat'a hâkim olan şeffaflık, hesap verme, açıklık ve profesyonellik eksikliğinin sadece bir örneğidir. Bundan daha büyük bir tehlike var. Bu da yeni ısmarlanan 3A uydusunun yörüngeye yerleştirilemeden önce yerini alacağı 1C uydusunun ömrünün tükenmesi, sivil asker uydu hizmetlerinde büyük kesintiler yaşanmasıdır. Bunu yarın anlatacağım.
1B'nin çöplüğe gittiği bilgisi neden gizleniyor? Ne oldu da 1B zamanından önce uzay çöplüğüne yollandı ve bu bilgi neden gizleniyor?
Konuştuğum uzmanlar 1B'nin zamansız kaybını hesap hatası, ihmal, yönetsel hata veya her üçü birden diye açıklıyor. Bunlara göre en önemli unsurlardan biri Türksat'ın faaliyete geçmesinden sonra uzman kadrosundaki birçok elemanı kaybetmesidir.
"Türksat gelince ekip dağıldı" diye anlattı bir kaynak. "Uydu birikimi en üst düzey olan kişiler Türk Telekom'a gitti. Türksat kontrol merkezindeki ekip dağıtıldı. Sonra 1B ile ilgili bir hesap hatası yapılmış olmalı. Ya yakıt kalmadığını bilemediler ya da harcamamaları gereken yakıtı harcadılar. Her iki durum da deneyimsizlik dolayısıyla çok beklenmesi gereken bir sonuçtur."
Basiretsizlik eleştirisi
Bir başka kaynak, "Yönetsel bir beceriksizlik olduğu açık" diye konuştu. "Basiretsizlikten başka bir şey olamaz. İhmalin dışında bir şey görmüyorum. Bu bir hesap ve yönetim hatasıdır, bence normal de değildir. Bu gibi işlerin şakaya gelir yanı yoktur ve her şeyin günü gününe, saati saatine hesaplanıp ona göre davranılması gerekir."
Bunun böyle olduğunun bir başka kanıtı Türksat'ın 1B'yi boşaltma kararının 5-10 gün gibi bir zamanda alınmış olmasıdır.
Uzmanlara göre bu Türksat'ın uydunun yakıt durumunu iyi hesaplamamış olmasından kaynaklanıyor.
Komplo ihtimali
Telekom sahasındaki bir şirketin sahibi olan bir kaynak şöyle anlattı: "Bu olay uyduyla ilgili vahim bir durumun Türksat tarafından bilinmemesi anlamına geliyor. Uydu işinde böyle şeyler olmaz. Binde bir arıza olabilir. Ama bu ani bir alet bozukluğu değildir. Yakıt bitmesi durumudur. Bu en az bir yıl önceden bilinir."
Kaynağım bir komplo ihtimalinin bile akıldan uzak tutulmaması gerektiğini söyledi: "Yeni bir uyduya olan ihtiyaca aciliyet kazandırmak için böyle bir şeye sebebiyet verilmiş olabilir" dedi.
http://www.milliyet.com.tr/2006/10/17/yazar/munir.html
Ama böyle bir uydu yok.
Daha doğrusu, vardı. Ama artık yok. Türksat bu uyduyu... nasıl söyleyim... kaybetti.
Nedenini sadece tahmin edebiliriz. Çünkü, Türksat, açıklama yapmak bir yana, olayı gizliyor. Uydunun hâlâ uzayda salınımda oluğunu söylüyor. Araştırmalarım bu bilginin doğru olmadığını gösteriyor.
Şöyle: Yapımcı firma olan Alcatel'in imalatında bu uyduya verdiği ömür garantisi 10 yıldı. Bu gerçekleşti. Bundan sonraki süreçte Türk Telekom ve Türksat, Alcatel'e danışmadan, 1B uydusuyla ilgili 3 yıllık 'salınım' ömrü çıkardılar. (Salınımın anlamını aşağıda açıklayacağım.)
Son haber kasımda alındı
Sonradan bu hesaplamaların yanlış olduğu anlaşılınca Haziran 2004'te salınıma bırakılan ve Haziran 2007'ye kadar para getirmesi beklenen 1B uydusu Kasım 2005 sonu itibariyle uzay çöplüğü diye tarif edilen yere yollamaya başladı ve Aralık 2005 başında çöplüğe yerleştirildi. Uyduların an be an nerede olduğunu tespit eden http://www.flysat.com/turksat1b.php ve http://www.lyngsat.com/turk1b.html sitelerinden bu bilgiler teyit edilebilir.
Lyngsat, 1B'den en son haberin 28 Kasım 2005'te alındığını kaydediyor. Flysat'ın bu yılki kayıtlarında 1B'nin yanında 1 de ad (ölü) ibaresi var.
Konuyu yakından izleyen kaynaklar bundan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın haberdar olduğunu ancak, kabinede, Başbakan dahil birçok bakanın gerçek durumu bilmediğini söyledi.
Türksat Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Osman Dur, verdiği mülakatlarda, sürekli olarak 1B'nin salınımda olduğunu açıklıyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde Ankara'da yaptığımız görüşmede Dur, bana da "1B inclined (salınım) durumunda" dedi.
Salınım durumu nedir?
Uzmanlardan aldığım bilgiye göre, uyduların 10-15 yıllık ömrü vardır. Bu ömrü tayin eden, uydunun taşıdığı yakıttır. Haberleşme uyduları yaklaşık 37.000 kilometre uzaklığa fırlatılırlar.
Yörüngeye yerleştirildikten yaklaşık bir yıl sonra yeryüzünün çekim kuvveti, ayın çekim kuvveti ve gökcisimleri gibi etkilerle yörüngeden yavaş yavaş çıkma eğilimi gösterirler.
Bir uydu yörüngeden kayınca ona dönük yüz binlerce çanak anten ile ticari ve askeri haberleşmeyi sağlayan remote istasyonlar belli bir dereceye döndürülüp orada sabitlendikleri için, uydudan veri/yayın alamazlar. İletişimleri kesilir.
Bunu önlemek için uydular gerektikçe yerden kumandayla 'yörünge düzeltme' işlemine tabi tutulur. Bu düzeltme uyduya monte edilmiş motorlarla yapılır. Motorlar yakıtla çalışır. Yakıt bitti mi uydu ömrünün en verimli dönemi sona ermiş demektir.
Sabit yörüngede tutulamadı
Artık sabit yörüngesinde tutulamayan uydu 'sekiz çizme' şeklinde yalpalamaya başlar. Müdahale edilmeyince bu sekiz çizmelerin çapı artar ve her defasında daha büyük 'sekiz'ler çizmeye başlar. Yani, salınıma geçer. Bu durumda uyduyu ve antenlerini yerden gönderilen sinyallerle bulmak imkânsızlaşır.
Ama uydudan hâlâ para kazanmak mümkündür. Salınımdaki uydu, yerden çanak antenlerle izleyen kuruluşlara kiralanır.
"Hesaba göre 1B uydusu üç yıl kadar bir süre salınımda kalacaktı" diye anlattı, o zaman Türk Telekom'da çalışan bir uzman. "Ama, bu hesabın doğru olmadığı ortaya çıktı. Uydu Kasım 2005'te salınımdan çıkarıldı ve uzay çöplüğüne atıldı."
1B'nin salınıma alınması Türk Telekom, uzay çöplüğüne atılması ise Türksat döneminde oldu. Türksat, Türk Telekom özelleştirildikten sonra Türkiye'nin haberleşme uydularını idare etmek üzere Temmuz 2004'te kuruldu. Uydular, Türksat'ın pörtföyüne geçti.
* http://www.turksat.com.tr/v2/
Çünkü gerçek ortaya çıkarsa Türkiye'nin 1B'nin kullandığı 31 derece enlemde uydu kullanma hakkını kaybetme olasılığı var.
Bunun da şöyle izah edeyim:
Uzayda yüzlerce haberleşme uydusu var. Bunların birbiriyle çarpışmalarını ve sinyallerinin birbirine karışmaması için her ülkeye ayrı yörüngeler tahsis edilir. Bu tahsisleri 192 üye ülkesi bulunan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (International Telecommunication Union, ITU) yapar. (http://www.itu.int/home/index.html)
ITU bu olayları koordine ederken, bütün ülkelerin mutabık kaldığı kurallar koymaktadır. Bu kurallardan biri söyledir: Herhangi bir uydu pozisyonu, adına tescilli olan ülke tarafından 24 ay boş bırakılırsa bu pozisyonun o ülke adına tescili iptal edilir ve başka ülkelere tahsisi yoluna gidilir. Yani biz Türksat 1B'nin çalışmakta olduğu 31 derece doğu pozisyonuna iki yıl süreyle calışır bir uydu koyamazsak bu pozisyon ITU tarafından geri alınacak. Türkiye uzay telekom sahasında büyük bir darbe yiyecek.
Bildirilmesi gerekirdi
1B uzay çöplüğüne bırakıldığında "ITU'ya bildirimde bulunulması ve uydunun tamamen devreden çıktığının ve 31 derecenin boş olduğunun bildirilmesi gerekirdi" diyor Türk Telekom eski genel müdürlerinden Fatih Mehmet Yurdal. "Bu gerçek ITU tarafından tespit edilirse bize kimsenin güveni kalmaz. Benim görüşüm şudur: ITU bunu duyduğu anda 31 derece başta olmak üzere diğer 42 ve 50 derecedeki haklarla da ilgili büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Türkiye'nin imajı yerle bir olacaktır. Ve bundan sonra bize sahtekâr gözüyle bakılacaktır."
1B ile ilgili gizlilik Osman Dur yönetiminde Türksat'a hâkim olan şeffaflık, hesap verme, açıklık ve profesyonellik eksikliğinin sadece bir örneğidir. Bundan daha büyük bir tehlike var. Bu da yeni ısmarlanan 3A uydusunun yörüngeye yerleştirilemeden önce yerini alacağı 1C uydusunun ömrünün tükenmesi, sivil asker uydu hizmetlerinde büyük kesintiler yaşanmasıdır. Bunu yarın anlatacağım.
Konuştuğum uzmanlar 1B'nin zamansız kaybını hesap hatası, ihmal, yönetsel hata veya her üçü birden diye açıklıyor. Bunlara göre en önemli unsurlardan biri Türksat'ın faaliyete geçmesinden sonra uzman kadrosundaki birçok elemanı kaybetmesidir.
"Türksat gelince ekip dağıldı" diye anlattı bir kaynak. "Uydu birikimi en üst düzey olan kişiler Türk Telekom'a gitti. Türksat kontrol merkezindeki ekip dağıtıldı. Sonra 1B ile ilgili bir hesap hatası yapılmış olmalı. Ya yakıt kalmadığını bilemediler ya da harcamamaları gereken yakıtı harcadılar. Her iki durum da deneyimsizlik dolayısıyla çok beklenmesi gereken bir sonuçtur."
Basiretsizlik eleştirisi
Bir başka kaynak, "Yönetsel bir beceriksizlik olduğu açık" diye konuştu. "Basiretsizlikten başka bir şey olamaz. İhmalin dışında bir şey görmüyorum. Bu bir hesap ve yönetim hatasıdır, bence normal de değildir. Bu gibi işlerin şakaya gelir yanı yoktur ve her şeyin günü gününe, saati saatine hesaplanıp ona göre davranılması gerekir."
Bunun böyle olduğunun bir başka kanıtı Türksat'ın 1B'yi boşaltma kararının 5-10 gün gibi bir zamanda alınmış olmasıdır.
Uzmanlara göre bu Türksat'ın uydunun yakıt durumunu iyi hesaplamamış olmasından kaynaklanıyor.
Komplo ihtimali
Telekom sahasındaki bir şirketin sahibi olan bir kaynak şöyle anlattı: "Bu olay uyduyla ilgili vahim bir durumun Türksat tarafından bilinmemesi anlamına geliyor. Uydu işinde böyle şeyler olmaz. Binde bir arıza olabilir. Ama bu ani bir alet bozukluğu değildir. Yakıt bitmesi durumudur. Bu en az bir yıl önceden bilinir."
Kaynağım bir komplo ihtimalinin bile akıldan uzak tutulmaması gerektiğini söyledi: "Yeni bir uyduya olan ihtiyaca aciliyet kazandırmak için böyle bir şeye sebebiyet verilmiş olabilir" dedi.
http://www.milliyet.com.tr/2006/10/17/yazar/munir.html
3 Ekim 2006 Salı
Hayattaki tercihler üzerine üç film
Click, Aile Babası, Kelebek etkisi 2 üç filminde ortak özelliği hayattaki tercihler. Dünyanın her yerinde daha iyi şartlarda yaşayabilmek için kaybedilenleri gösteren filmler, henüz hayat yolunda pek uzun yol almasamda (22) geriye dönüp değiştirmek istediğim şeyler şuan benim bile var. Kariyer uğruna yapılan tercihler ve sonunda elde kalan pişmanlıklar. Derlerya hayatta keşkeleriniz yerine iyikileriniz daha fazla olmalı diye acaba kaç kişinin bu şekilde sürüyor yaşamı. Kaç kişinin iyiki yapmışım dediği şeyler keşkelerinden fazla. Günümüz dünyasında bunun ne kadar zor olduğu hepimizin malumu. Sonuçta elde sonuçlarından pek memnun olunmayan tercihler ve ardından gelen keşkeler.
Yazıyı fazla uzatıp saçmalamak için yazıyı burda kesip herşeyi tadında bırakmak iyidir diyorum. Kelebek etkisi 2 ve Click yazıyı yazdığım tarihlerde türkiyede vizyonda yada girmeye hazırlanıyorlar. İki filmide izlemek isteyenlere tavsiye ederim.
Yazıyı fazla uzatıp saçmalamak için yazıyı burda kesip herşeyi tadında bırakmak iyidir diyorum. Kelebek etkisi 2 ve Click yazıyı yazdığım tarihlerde türkiyede vizyonda yada girmeye hazırlanıyorlar. İki filmide izlemek isteyenlere tavsiye ederim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)