Ağlamak da gülmek gibi bir ihtiyaç, nasıl kahkahalarla gülmekistiyorsa insan. Hıçkıra hıçkıra da ağlamalı, illa sebep istiyorsa gülmek için de ağlamak içinde etrafına kısa bir süre bakması yeterli olur. Hayat öyle birşey ki hepsi aynı anda oluveriyor. Birileri mutluyken, birileri üzülüyor.
Aynı bir ailenin yeni bebek sahibi olurken bunu duyan aile büyüklerinden birinin kalp krizinden vefat etmesi gibi. Mutlu olmak istiyorsan hayaata yeni gözerini açan bebeğin ailesinin heyecanını düşün. Babanın ve annenin şaşkınlığını. Aylardır hazırlandıkları anın sonunda geldiğini ama yinede onların ne yapacaklarını bilemeyişlerini.
Üzülmek istiyorsan vefat eden adamın eşini düşün. Yıllarca bir yastığa baş koyduğu eşinin böyle mutlu bir günde torununu göremeden hayata gözlerini yumduğunu.
Ya da boşver bu hikayeyi. Televizyondan bir sinema kanalı aç. Gülmek için bir komedi filmi, ağlamak içinde bir dram yada aşk filmi aç.
Ben gülmeyi insanlarla birlikte, ağlamayı tek başıma tercih ediyorum. Sinemada komedi filmi izlerim fakat aşk filmi asla.
Sonuçta gülmekte, ağlamakta bir ihtiyaç. Hiç kendi istediğiniz için en son ne zaman ağladığınızı düşündünüz mü?