Aşık olmayı bile doğru dürüst beceremeyen biri olarak acaba diyorum aşk sadece filmlerde, romanlarda, şiirlerde kullanılan bir malzeme mi? Sadece ilkel dürtülerin gizli bir dışa vurumu mu?
Sonra da düşünüyorum. Geçmişte yaşadığım uykusuz geceler, çaresiz döktüğüm göz yaşları da mı yalandı. Ya da duyduğum heyecanlar. Peki onlar da mı yalandı. Hepsi sadece basit kelime oyunları mıydı?
Artık aşk hakkında yazmak yerine daha çok entrikalar, kötülükler, masum görünen kötü kalpli insanlar hakkında yazacağım. Mutlu sonra biten hiçbir hikayem olmadı. Belki bu yüzden biten hiçbir hikayem olmadı. Belki de hayat mutlu sonları sevmiyordur.